HİDAYET İLE İLGİLİ HADİSİ ŞERİFLER
HİDAYET
İSLÂM’IN AYDINLIK YOLU
Ebû Hüreyre’den nakledildiğine göre,
Resûlullah (sav), amcası (Ebû Tâlib) ölürken kendisine,
“Lâ ilâhe illallâh (Allah’tan başka ilâh yoktur.) de ki ben de
onunla kıyamet gününde senin için şahitlik edeyim.” dedi. Amcası
bundan kaçınınca Allah, “Şüphesiz ki sen sevdiğin kişiyi hidayete
erdiremezsin…” (Kasas, 28/56) âyetini indirdi.
Hadis Kaynakları : (M134 Müslim, Îmân, 41)
Abdullah b. ed-Deylemî aracılığıyla, Abdullah b. Amr’ın, Resûlullah’tan
(sav) şöyle işittiği nakledilmektedir: “Yüce Allah mahlûkatını karanlık
içerisinde yarattı ve nurunu onlar üzerine yaydı. O nurdan kime isabet ettiyse
o hidayete erdi. İsabet etmediği kimseler ise sapıttı.” Abdullah b. Amr, “İşte
bunun için ‘Allah’ın ilmi üzere kalem kurudu.’ (Her şey Allah’ın ezelî
bilgisiyle gerçekleşti.) diyorum.” demiştir.
Hadis Kaynakları : (T2642 Tirmizî, Îmân, 18; HM6644 İbn Hanbel, II, 176)
Câbir’den nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) insanlara hitap ederken
önce lâyık-ı vechile Allah’a hamd ve senâ eder, sonra da “Bir kimseye Allah
hidayet verirse artık onu saptıracak yoktur; Allah’ın saptırdığına da hidayet
verecek yoktur. Sözün en hayırlısı Allah’ın Kitabı’dır.” buyururdu.
Hadis Kaynakları : (M2007 Müslim, Cum’a, 45)
(Resûlullah’ın torunu) Hasan b. Ali (ra) şöyle demiştir: “Allah
Resûlü (sav) vitirde okumam için bana şu duayı öğretti: ‘Allah’ım,
hidayete erdirdiklerinle beraber beni de hidayete erdir. Sıhhat ve afiyet
verdiklerinle beraber bana da afiyet ver. Himaye ettiğin kimseler gibi
beni de himaye et. Bana verdiğin nimetleri bereketlendir. Verdiğin
hükmün şerrinden beni koru. Hükmü sen verirsin, senin üstüne hüküm
verecek kimse yoktur. Senin dost olduğun kimse asla zelil olmaz.
Eksiklikler sana yakışmaz. Ey Rabbimiz! Yücesin ve kutlusun.’”
Hadis Kaynakları : (T464 Tirmizî, Vitr, 10)